sömürge

listen to the pronunciation of sömürge
Türkisch - Englisch
(Hukuk) colony

This colony was founded in 1700. - Bu sömürge 1700 yılında kuruldu.

Zimbabwe was once a colony of Britain. - Zimbabve bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.

colonial

She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture. - Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.

It is ironic that one of the most colonialist countries of all times accuses Buenos Aires of being colonialist! - Öyle ironik ki, tüm zamanların en sömürgeci ülkelerden biri, Buenos Aires'i sömürgeci olmakla suçluyor.

colony, dependency, possession; colonial müstemleke, koloni
colony (of an imperialist power)
plantation
dependency
possession
colonially
sömürge kurma
colonization
sömürge ülke
(Ticaret) dominion
sömürge kaydı
(Hukuk) colonial
sömürge kolonilerden çekilme
decolonization
sömürge kurma
plantation
sömürge kurmak
colonize
sömürge oluşturan ülke
colonizer
sömürge yöneticisi
satrap
sömürgeler
colonies

Years later, Europeans established colonies in the coastal areas. - Yıllar sonra Avrupalılar kıyı bölgelerinde sömürgeler kurdu.

Gaza is one of the most overcrowded and poorest colonies in the world. - Gazze dünyanın en aşırı kalabalık ve fakir sömürgelerinden biridir.

Yarı sömürge
semi-colony
eskiden sömürge olan eyaletlerle ilgili
colonial
Türkisch - Türkisch
Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni
koloni
müstemleke