Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been to a foreign country?
Tom yurtluğunda yaşıyor.
- Tom lives on his country estate.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
O, memleketine ihanet etti.
- He betrayed his country.
Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- They lived in the countryside during the war.
Her yaz köye giderim.
- I go to the country every summer.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
- Tom is a loyal citizen of his country.
Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.
- The people of this country are sick and tired of politics as usual.
Bu ülkenin hükümeti halkına zulmediyor.
- The government of this country oppresses its people.
Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.
- The government has declared three days of national mourning. Flags across the country have been lowered to half-mast.
Uluslararası bir ticaret yasağı, o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
- An international trade ban could be the last straw for that country's economy.
Azarbeycan Kafkas bölgesinde en büyük ülkedir.
- Azerbaijan is the largest country in the Caucasus area.
Kırsal bölge güzeldir.
- The countryside is beautiful.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom prefers living in the country?
Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
- The government has made efforts to make our country clean and green.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.