run the risk

listen to the pronunciation of run the risk
Englisch - Türkisch
Risk almak, risk altında olmak
risk

Yüzeye çok hızlı çıkan dalgıçların vurgun yeme riski vardır. - Divers who surface too quickly run the risk of contracting the bends.

Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır. - If George doesn't stop smoking, he will run the risk of developing lung cancer.

danger
tehlike

Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir. - Tufts is the most dangerous university in the world.

Radyoaktif maddeler tehlikelidir. - Radioactive matter is dangerous.

danger
{i} tehdit

Hem erkekleri hem de kadınları tehdit eden tehlikeler vardır. - There are dangers that threaten both men and women.

danger
(Askeri) TEHLİKE: Atış desteği için müracaatta dost kuvvetlerin hedefe 600 ila 1500 m. mesafede olduğunu belirtir bilgi
danger
out of danger tehlikeyi atlatmış
run the risk of
(deyim) göze almak
run a risk
tehlikeye girmek
danger
muhatara in danger tehlikede
run a risk
riske girmek
run a risk
tehlikeyi göze almak
run the risk of
tehlikesini göze almak
Englisch - Englisch
Be at risk, be unable to control the risk or danger. - When you invest in stocks, you run the risk of losing money
danger
run the risk of
be in danger of -
run the risk
Favoriten