Tom bara giderdi ve derhal üç bira ısmarlardı.
- Tom used to walk into the bar and order three beers right off.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Ben hemen bir doktor görmeliyim.
- I need to see a doctor immediately.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Yangın derhal söndürüldü.
- The fire was put out immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.