Fiyatlar saçma bir biçimde düşük.
- The prices are ridiculously low.
Ben bu gülünç pahalı elbiseyi hak edecek ne yaptım?
- What did I do to deserve this ridiculously overpriced dress?
Burada fiyatlar gülünç derecede düşüktür.
- The prices here are ridiculously low.
Senin fikrin gülünç. Gülünç mü?
- Your idea is ridiculous. It is?
Bunun gülünç olduğunu düşündüğünü biliyorum.
- I know you think this is ridiculous.
Kes şunu. Saçmalıyorsun.
- Stop it. You're being ridiculous.
O ne saçma bir fikir!
- What a ridiculous opinion that is!
Muhtemelen komik görünüyorum.
- I probably sound ridiculous.
O şimdiye kadar duyduğun en komik şey.
- That's the most ridiculous thing I've ever heard.
Adam's hair is ridiculous.
... ridiculously tall shoes. ...