Fiyatlar saçma bir biçimde düşük.
- The prices are ridiculously low.
Ben bu gülünç pahalı elbiseyi hak edecek ne yaptım?
- What did I do to deserve this ridiculously overpriced dress?
Burada fiyatlar gülünç derecede düşüktür.
- The prices here are ridiculously low.
Senin fikrin gülünç. Gülünç mü?
- Your idea is ridiculous. It is?
O kadar gülünç değil.
- It's not that ridiculous.
Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
- It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
Kes şunu. Saçmalıyorsun.
- Stop it. You're being ridiculous.
Ne komik bir karşılaştırma!
- What a ridiculous comparison!
Umarım komik olmak seni öldürmez!
- Hopefully, being ridiculous doesn't kill you !
Adam's hair is ridiculous.
... ridiculously tall shoes. ...