O varlıklı görünüyor fakat aslında değil.
- He looks wealthy, but actually he's not.
O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
- He made his son a wealthy man.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
- He has a wealthy supporter behind him.
Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
- Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.
Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
- Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
... Two-sixths, we feed to our domestic animals of the rich people, those who have the means ...
... now you know if you look at it for example rich people pay ...