Çok canlar pahasına savaş sona erdi.
- The war was over at the price of many lives.
Ne pahasına olursa olsun bu planı uygulayacağım.
- I will carry out this plan at any price.
Bedelini ödemek zorundasın.
- You have to pay the price.
Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
- True friendship is priceless.
Büyük mağazaları tercih ederim: fiyatlar daha düşüktür.
- I prefer department stores: the prices are lower.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Başımda işlemediğim bir cinayet için bir para ödülü var.
- There's a price on my head for a murder I didn't do.
Bir insan hayatı üzerine fiyat koymak zordur.
- It's difficult to put a price on a human life.
Herkesin bir fiyatı vardır.
- Everyone has his price.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices keep on soaring.