Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
- Many diseases result from poverty.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
We need a deeper and more results-driven integration.
Durum şiddetle sonuçlandı.
- The situation resulted in violence.
Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
- On the whole I am satisfied with the result.
Sonuç tatmin edici olmaktan uzaktı.
- The result was far from being satisfactory.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
- The teacher was far from satisfied with the result.
Teşebbüsüm sonuç vermedi.
- My attempt gave no result.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
- My efforts produced no results.
... corrected results and then option to go to find the ...
... the results. ...