Ülkede bir haftadan sonra tamamen yenilenmiş hissediyorum.
- I feel completely restored after a week in the country.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Eski, onarılmış, buharlı bir trene de binebilirsin.
- You can also ride on an old, restored, steam train.
Düzen yeniden sağlandı.
- Order has been restored.
Bir buçuk asırlık bir karmaşadan sonra kraliyet otoritesi yeniden kuruldu.
- Only after a century and a half of confusion was the royal authority restored.
Barış birlikleri sakinliği geri getirmek için taşındı.
- Peace-keeping troops moved in to restore calm after the battle.
Eski, onarılmış, buharlı bir trene de binebilirsin.
- You can also ride on an old, restored, steam train.
Kent, bu eski tarihi binayı restore etti.
- The town restored this old historic building.
Kale restore edildi ve halka açık.
- The castle has been restored and is open to the public.
A fully-restored Volkswagon beetle will cost more.
The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece.
- Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.
It was suggested that the tower be restored.
- Kulenin restore edilmesi önerildi.
... I'll restore that $716 billion to Medicare. ...
... must be to restore that promise we know where to start ...