Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
- Tom just wanted some peace and quiet.
Tom'un bütün istediği biraz huzur ve sessizlikti.
- All Tom wanted was some peace and quiet.
İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
- The two sisters lived very quietly.
Sakin bir ülkede yaşamak istiyorum.
- I would like to live in the quiet country.
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
- We spent a quiet day in the country.
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Karım ve ben sadece sessizce eve gitmek istiyoruz.
- My wife and I would just like to go home quietly.
Calvin Coolidge sessiz ve sade görünümlüydü.
- Calvin Coolidge was quiet and plain-looking.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
Tom'dan daha huzurluyuz
- We're quieter than Tom.