ressam

listen to the pronunciation of ressam
Türkisch - Englisch
painter

The painter produces many fine works of art. - Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.

Picasso is an eminent painter. - Picasso seçkin bir ressamdır.

artist

Tom says he knows someone who's a good sketch artist. - Tom iyi bir polis ressamı olan birini tanıdığını söylüyor.

Did you know that Tove Jansson is not only mother of the Moomin, but also a extremely gifted artist? - Tove Jansson'ın sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir ressam olduğunu biliyor muydun?

designer
(Sinema) animator
(kitap vb.) illustrator
painter, artist
brush
artist, painter
(kadın) paintress
limner
illustrator
ressam (takımyıldızı)
(Astronomi) pictor
ressam paleti
palette
ressam sehpası
Easel
ressam dayanma değneği
(Sanat) maalstok
ressam dayanma değneği
maulstick
ressam dayanma değneği
mahlstick
ressam dayanma değneği
(Sanat) painter's stick
ressam iskelesi
(Sanat) painter's scaffolding
teknik ressam
draftsperson
ressamlar
illustrators
ressamlar
painters
teknik ressam
(Mimarlık) Draughtsman, draftsman, drafter, tracer
ünlü rus ressam(1777-1855)
famous Russian painter (1777-1855)
acemi ressam
dauber
acemi ressam
daubster
benzetici ressam
forger of paintings
teknik ressam
draughtsman, draftsman
teknik ressam
tracer
teknik ressam
draughtsman
teknik ressam
drafter
teknik ressam
draftsman, person who makes drawings of plans
usta ressam
old master
yapmacıksız ve kendi kendini yetiştirmiş ressam
primitive
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Resim yapan, resim çizen
Resim yapan sanatçı: "Ben kendi hesabıma ressam olmak isterdim."- H. E. Adıvar
Resim yapan sanatçı
benzetici ressam
Büyük sanatçıların üslûbunda çalışarak, yaptığı işleri orijinal eser diye satan sahteci ressam
ressam
Favoriten