responsibility for wrongdoing

listen to the pronunciation of responsibility for wrongdoing
Englisch - Türkisch

Definition von responsibility for wrongdoing im Englisch Türkisch wörterbuch

guilt
suçluluk

Birçok çalışan anneler suçluluk dolu. - Many working mothers are full of guilt.

Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı. - He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt.

guilt
{i} kabahat
guilt
töhmet
guilt
cürüm
guilt
utanç
guilt
suçluluk duygusu

Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı. - He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt.

guilt
sorumluluk
guilt
guiltless not guilty masum
guilt
suçl

O cinayetten suçlu bulundu. - He was found guilty of murder.

O cinayetten suçluydu. - He was guilty of murder.

guilt
{i} günahkârlık
guilt
{i} suç

O cinayetten suçludur. - He is guilty of murder.

O, bir hata yapmaktan suçluydu. - He was guilty of making a mistake.

guilt
(Sosyoloji, Toplumbilim) suçluluk (duygusu)
guilt
guilt by association bir kimsenin meşru hareketlerini veya tanıdıklarını şüpheli sayarak gizli suçları olduğunu tahmin etme
guilt
suçsuz

Erkek arkadaşının suçsuz olduğuna inanıyor. - She believes her boyfriend is not guilty.

Bill Clinton suçsuz bulundu. - Bill Clinton was found not guilty.

Englisch - Englisch
guilt
responsibility for wrongdoing

    Silbentrennung

    re·spon·si·bi·li·ty for wrong·do·ing

    Türkische aussprache

    rispänsıbîlıti fôr rôngduîng

    Aussprache

    /rēˌspänsəˈbələtē ˈfôr ˈrôɴɢdo͞oəɴɢ/ /riːˌspɑːnsəˈbɪlətiː ˈfɔːr ˈrɔːŋduːɪŋ/
Favoriten