resmileştirilmesi

listen to the pronunciation of resmileştirilmesi
Türkisch - Englisch
formalised
past of formalise
given formal standing or endorsement; made official or legitimate by the observance of proper procedures
concerned with or characterized by rigorous or adherence to recognized forms (especially in religion or art); "highly formalized plays like `Waiting for Godot'"
resmi
{s} formal

Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party. - Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu.

He is very formal with us. - O bizimle çok resmîdir.

resmi
official

He could not sign official papers. - Resmî evrakları imzalayamadı.

Thai is the official language of Thailand. - Tayca Tayland'ın resmî dilidir.

resmi
(Politika, Siyaset) governmental
resmi
{s} civil

This book gives a good picture of life in America during the Civil War. - Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.

resmi
official building
resmi
academic
resmi
frigid
resmi
starchy
resmi
stuffy
resmi
bond
resmi
ceremonious
resmi
stiff
resmi
{s} regulation
resmi
a formal
resmi
offical
resmi
state

The United States does not have official diplomatic relations with Iran. - Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.

The president of Tanzania was on a state visit to Finland in 1998 together with his wife. - Tanzanya Cumhurbaşkanı, karısıyla birlikte 1998 yılında Finlandiya'ya resmi bir ziyaretteydi.

resmi
ceremonial
resmi
certificated
resmi
formal, official, ceremonious
resmi
solemn
resmi
legal
resmi
official, government, pertaining to the government or to a government office
resmi
statutory
resmi
authorized
resmi
official, formal, ceremonial; frigid, stiff
resmi
official, authorized
resmi
pinup
Türkisch - Türkisch

Definition von resmileştirilmesi im Türkisch Türkisch wörterbuch

RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Resme, yazıya, çizgiye ait. Resme dair
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Ciddi. Çok sert
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Devlet adına veya devlet tarafından
resmi
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili: "Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur."- Y. K. Karaosmanoğlu
resmi
Samimî olmayan, teklifli, ciddi, içten olmayan
resmi
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili
resmi
Samimi olmayan, teklifli, ciddi, içten olmayan: "Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi."- R. N. Güntekin
resmi
Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan
resmileştirilmesi
Favoriten