She explained her ideas with images.
- Düşüncelerini resimlerle açıkladı.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
These pictures were painted by him.
- Bu resimler onun tarafından yapıldı.
We showed him some pictures of the Alps.
- Biz ona Alpler'in bazı resimlerini gösterdik.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
There are many paintings on the wall.
- Duvarda birçok resim vardır.
This is a picture of my own painting.
- Bu kendi yaptığım bir resimdir.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
What's your favorite image editing software?
- En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?
The children were all drawing pictures of animals.
- Çocukların hepsi hayvanların resimlerini çiziyorlardı.
She watched him drawing a picture.
- O, onun bir resim çizişini izledi.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
This is a picture of her own painting.
- Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
There were several framed pictures on the wall.
- Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.
This is a picture frame made of plastic.
- Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi.
I can't draw, but my sister is a great artist.
- Ben resim yapamam ama kız kardeşim büyük bir sanatçıdır.
The artist always painted alone.
- Sanatçı her zaman yalnız resim yapmıştır.
When will you send me one of your photos?
- Ne zaman bana resimlerinden birini göndereceksin?
Why are these photos so important?
- Bu resimler neden bu kadar önemli?
The book's illustrations are very good.
- Kitabın resimleri çok iyi.
I can see some intricate patterns in the picture.
- Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
This is a picture of her own painting.
- Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
This is a picture of her own painting.
- Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
A metaphor is a pictorial expression.
- Bir metafor resimsel bir ifadedir.
Just looking at a picture of food makes me feel nauseous.
- Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them.
- Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.
O fotoğraflar tahrif edilmiş.
- O resimlerle oynanmış.