O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.
Köyün binden daha fazla oturanı vardı.
- The village had more than a thousand residents.
Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor.
- More than half of the residents are opposed to the plan.
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
Bu yerleşim alanı yaşamak için rahat.
- This residential area is comfortable to live in.
Güçlü bir ruh ormanda ikamet eder.
- A powerful spirit resides in the forest.
Onun kızkardeşi İskoçya'da ikamet ediyor.
- His sister resides in Scotland.