Kurtarıcılar çocuğu bulma umuduyla çevreyi aradı.
- The rescuers searched the surroundings in hopes of finding the child.
Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.
- Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.
Onu kurtarmak için elinden geleni yaptı.
- He did his best to rescue her.
Tom Mary'yi kurtarmak için çalıştı.
- Tom tried to rescue Mary.
İlk yardım ekibi gelinceye kadar dayanmaya çalış.
- Try to hold on until a rescue team arrives.
Onlar çocuğun yardımına gittiler.
- They went to the boy's rescue.
O, beni kurtarmak için geldi.
- He came to my rescue.
Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak.
- The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.
Leyla kurtulma şansını kaçırdı.
- Layla missed a chance of rescue.
Bir kurtarma ekibi gelene kadar dayanmaya çalışın.
- Try to hold on until a rescue team arrives.
Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
- They hurried to their father's rescue.
to rescue a prisoner from the enemy.
Traditionally missionaries aim to rescue many ignorant heathen souls.
The well-trained team rescued everyone after the avalanche.
The rescue of Jerusalem was the original motive of the Crusaders.
The dog proved a rescue with some behavior issues.