Tom Mary'yi kurtarmak için çalıştı.
- Tom tried to rescue Mary.
Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
- They hurried to their father's rescue.
Onu kurtarmana yardım edeceğiz.
- We'll help you rescue him.
Tom Mary'nin bebeğini kurtarmasına yardım etmek istiyordu.
- Tom wanted to help Mary rescue her baby.
Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak.
- The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.
Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
- They hurried to their father's rescue.
Leyla kurtulma şansını kaçırdı.
- Layla missed a chance of rescue.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Tom, köpeği aç askerler tarafından yenilmekten kurtardı.
- Tom rescued the dog from being eaten by the hungry soldiers.
Kurtarıcılar gelmeden önce o öldü.
- He died before the rescuers arrived.
Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.
- Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.
Bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
- He rescued a boy from drowning.
Çocuğu yangından kurtardı.
- He rescued the child from the fire.
to rescue a prisoner from the enemy.
Traditionally missionaries aim to rescue many ignorant heathen souls.
The well-trained team rescued everyone after the avalanche.
The rescue of Jerusalem was the original motive of the Crusaders.
The dog proved a rescue with some behavior issues.
B: Keiji Inafune. Wikipedia TTR!.
... because the taxpayers should not have to bear the cost of this rescue. ...
... and rescue and kind of on understand a little bit of above ...