require; be in distress, be under hardship; be obligated

listen to the pronunciation of require; be in distress, be under hardship; be obligated
Englisch - Türkisch

Definition von require; be in distress, be under hardship; be obligated im Englisch Türkisch wörterbuch

need
ihtiyaç

Amerikalıların Çin'e seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var. - Americans need a visa to travel to China.

O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu. - She needed fuckin' words of love.

need
gereksinim

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

Sanırım benim yardımıma gereksinimin var. - I think you need my help.

need
{i} lüzum
need
(İnşaat) ihtiyaç olmak
need
(isim) ihtiyaç, gereksinim, gerek, lüzum, yoksulluk, muhtaçlık
need
-e ihtiyacı olmak
need
{f} gerekmek

Bizim karşılıklı sorunumuza bir çözüm bulmak için birlikte çalışmamız gerekmektedir. - We need to work together to find a solution to our mutual problem.

Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir. - The world needs to develop new energy sources in place of oil.

need
{i} 1. gereksinim, gereksinme, ihtiyaç; gerek, gereklik, gereklilik, lüzum: What are your needs? İhtiyaçlarınız nedir? a need for money para
need
{f} ihtiyacı olmak

Fakir olmak az şeye sahip olmak değil fakat çok şeye ihtiyacı olmaktır. - To be poor is not to have little, but to need much.

need
ihtiyaç duyma

Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın. - You won't be needing that where you're going.

İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var. - I have so many things I don't need.

need
ihtiyaç hissetmek
need
gerekirse

Biriyle konuşman gerekirse istediğin zaman beni ara. - If you need to talk to someone, call me any time you want.

Tom gerekirse bilgisayarımı kullanabilir. - Tom may use my computer if he needs to.

need
gereksinim duymak
need
-mali
need
gereksinmek
need
gereksemek istemek
need
need ihtiyaç duy
need
yolsuzluk
need
gereksinim, gereksinme, ihtiyaç; gerek, gereklik, gereklilik, lüzum: What are your needs? İhtiyaçlarınız nedir? a need for money para
need
(Askeri) GEREKSİNME, İHTİYAÇ
Englisch - Englisch
{f} need
require; be in distress, be under hardship; be obligated
Favoriten