Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
- I would like to request a short recess.
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
- I'll do as you request.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
- We had to yield to their request.
Bu konuyla ilgili rican kabul edildi.
- Your request of this matter has been accepted.
O şarkı için çok istek almıyorum.
- I don't get a lot of requests for that song.
Bu sıra dışı bir istek.
- That's an unusual request.
Bir ricada bulunmak istiyorum.
- I would like to make a request.
Emirlerime uymanı istemeliyim.
- I must request you to obey my orders.
İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
- As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
Ondan bana biraz ödünç para vermesini istediğimde, o, ricamı geri çevirdi.
- When I asked him to lend me some money, he turned down my request.
Yeni bir masa istediniz mi?
- Did you request a new desk?
Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
- Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
başka biri var mı teklif veren?
- Is anyone else bidding?