Acemi bir muhabir olarak görevini iyi yapıyorsun.
- You are doing well for a cub reporter.
Karısı onu muhabirlerden sakladı.
- His wife screened him from reporters.
Çünkü ben bir gazete muhabiri idim.
- Because I was a newspaper reporter.
Birçok gazete muhabiri duruşmaya katıldı.
- Many newspaper reporters attended the trial.
Dan başarılı bir haberci oldu.
- Dan became a successful reporter.
Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
- We need this report by tomorrow.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Bunu ona bildirmek zorundayım.
- I must report this to him.
Kaydederken bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin ya da bunu bildirmek için bizimle temas kurun.
- An error occured while saving. Please try again or contact us to report this.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.
- I'm calling to report a lost wallet.
Okul karnesi hakkında endişeli görünüyordu.
- She looked worried about her school report.
Yarın karnelerimizi alacağız.
- Tomorrow we will receive our report cards.
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
Problem bildirimi için teşekkürler.
- Thanks for reporting the issue.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- The accident is reported in today's paper.
Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
- The economic minister gives a yearly report.
Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
- The economic minister gives a weekly report.
Detayları doğru bir şekilde rapor etti.
- He reported the details with accuracy.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I would like to report a theft.
Tom'un bu rapordan haberi var mı?
- Does Tom know about this report?
Gazeteler bu haberi vermedi.
- Newspapers did not report that news.
Like a cub reporter aspiring to be the next David Brinkley, Seacrest is, in a way, applying for a job that no longer exists.
Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
If you do that again I'll report you to the boss.
... AND THAT'S WHY I'M THE HEAD REPORTER. ...
... OUR OWN HEAD REPORTER MARGARET BORK. ...