O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
- He learnt the periodic table by heart just for fun.
Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir.
- The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.
Ben odayı terk etmek zorunda kalıncaya kadar aynı plağı üst üste çalmaya devam etti.
- He kept playing the same record over and over until I had to leave the room.
Tom'a Mary ile alay etmemesini defalarca söyledim.
- I have told Tom over and over again not to make fun of Mary.
O defalarca masum olduğunu söyledi.
- She repeated over and over that she was innocent of the crime.
O makaleyi tekrar tekrar okudu.
- He read the article over and over again.
Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
- Delegates voted over and over again.
The children loved the slide, and they went on it over and over until it got dark outside.