Ben odayı terk etmek zorunda kalıncaya kadar aynı plağı üst üste çalmaya devam etti.
- He kept playing the same record over and over until I had to leave the room.
Tom'a Mary ile alay etmemesini defalarca söyledim.
- I have told Tom over and over again not to make fun of Mary.
Mektubu defalarca okudu.
- She read the letter over and over again.
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
- I've told you over and over again not to do that.
The children loved the slide, and they went on it over and over until it got dark outside.