Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
Saatimi tamir ettirdim.
- I had my watch repaired.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
- I took the radio apart to repair it.
Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
- They have to repair their car.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
- After his knee repair, he could walk without pain.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- The mechanic said the repair would not take long.