Tom çengele bir solucan taktı.
- Tom put a worm on the hook.
Tom ceketini kancaya astı.
- Tom hung his coat on a hook.
Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.
- Tom took the hook out of the fish's mouth.
Tom olta iğnesine yem koydu.
- Tom put bait on the hook.
Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
- The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
He is not handling this job, so we're giving him the hook.