Tom'u hep böyle anımsamak istemez miydiniz?
- Wouldn't you want to remember Tom always in this fashion?
Onun adını hatırlamak çok zordur.
- His name is very difficult to remember.
Bunu hatırlamak kolay.
- It's easy to remember.
Arkadaşlarının kim olduğunu hatırlamak önemlidir.
- It is important to remember who your friends are.
O olayı hatırlaman için çok yaşlı olmana gerek yok.
- You don't have to be very old to remember that event.
Lütfen mektubu postalamayı unutmayın.
- Please remember to mail the letter.
Yarın yedide beni uyandırmayı unutmayın.
- Please remember to wake me up at seven tomorrow.
Tom'un beni anımsayıp anımsamayacağını merak ediyorum.
- I wonder whether Tom will remember me.
Tom'la ilk kez ne zaman karşılaştık anımsamıyorum.
- I can't remember when I first met Tom.
Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.
- Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.
Tom onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmek istiyor.
- Tom wants to know if you remember him.
Tom Mary'yi hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmek istiyor.
- Tom wants to know if you remember Mary.
Bütün yapman gereken, bu üç basit adımı unutmamak.
- All you need to do is remember these three very simple steps.
Yarın bu kitabı satın almayı unutmamak zorundayım.
- I have to remember to buy this book tomorrow.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of her hands.
Bu albümü, okul günlerimi hatırlamadan asla göremem.
- I never see this album without remembering my school days.
Her set gaze gathered.
Please remember me to your brother.
Please remember this formula!.
I remember locking the door.
Remember to lock the door when you go out.
You don't have to remind him, he remembers very well.
... in the longest run. Does anyone remember who ruled England when Chaucer wrote or when ...
... And I remember as a governor, when this idea was floated by Tommy Thompson, the governors, ...