Tom gerçekten oldukça dikkat çekici bir kişidir.
- Tom is really quite a remarkable person.
Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.
- We've had some remarkable results.
Tom'un oldukça dikkate değer bir kişi olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is a pretty remarkable person.
İngilizcede dikkate değer bir ilerleme kaydetti.
- He has made remarkable progress in English.
İngilizcede kayda değer bir gelişme yaptı.
- He made remarkable progress in English.
O son günlerde İngilizcede kayda değer ilerleme yaptı.
- She has recently made remarkable progress in English.
Tom fevkalade genç bir adam.
- Tom is a remarkable young man.
Fevkalade bir iş yaptın.
- You've done a remarkable job.
Burada olağanüstü şeyler yaptın, Tom.
- You've done remarkable things here, Tom.
Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.
- He has a remarkable aptitude for music.
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
- On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.
Onun çok dikkat çekici olduğunu düşündüm.
- I thought that was remarkable.
... targeted agent for each type of tumor. These are likely to be years of remarkable progress ...
... The five major religions today are all rooted in this remarkable era. ...