remaining; stopping, halting

listen to the pronunciation of remaining; stopping, halting
Englisch - Türkisch

Definition von remaining; stopping, halting im Englisch Türkisch wörterbuch

staying
{f} kal

George adında bir adam bir otelde kalıyordu. - A man named George was staying at a hotel.

Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor. - Kentaro is staying with his friend in Kyoto.

staying
kalarak

Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti. - I saved on travelling expenses by staying at a cheap hotel.

staying
{i} kalma

Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor. - Today I just feel like staying at home and doing nothing.

Evde kalmak sıkıcıdır. - Staying at home is boring.

staying
{i} oturma
Englisch - Englisch
{i} staying
remaining; stopping, halting
Favoriten