Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
- I'm afraid you're going to have to release Tom.
Fadıl şartlı tahliye ile erkenden serbest kaldı.
- Fadil got early release on parole.
Tom üç ay önce hapishaneden tahliye edildi.
- Tom was released from prison three months ago.
O köpeği serbest bırakmayın.
- Don't release that dog.
Mahkumları bırakmalarını emretti.
- He ordered them to release the prisoners.
O köpeği serbest bırakmayın.
- Don't release that dog.
Polis herhangi bir ek ayrıntıyı serbest bırakmadı.
- Police didn't release any additional details.
Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
- I'm afraid you're going to have to release Tom.
Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
- The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.
Hayvanları kafeslerinden azat et.
- Release the animals from the cages.
Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.
- It's impossible to release his foot from the trap.
Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.
- It's impossible to release his foot from the trap.
Steve Miller Band, 2010'un Haziranında yeni bir albüm yayınladı.
- The Steve Miller Band released a new album in June of 2010.
O bilgiyi yayınlayamam. O özel.
- I cannot release that information. It is private.
O köpeği serbest bırakmayın.
- Don't release that dog.
İran Amerikalı kadının serbest bırakılmasına karşı çıkıyor.
- Iran balks at release of American woman.
He released his grasp on the lever.
If you continue to use abusive language, I will need to release the call.
They released the new product later than intended.
They released thousands of gallons of water into the river each month.
... about five years ago, I was 16. And just about to release my first single Tim McGraw. And ...
... UI we shipped with the first Honeycomb release and it looks really sharp. ...