Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about their relationship.
Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor.
- As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.
Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum.
- I'm not interested in a serious relationship.
İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür.
- If indifference is the kiss of death for a relationship, then complacency is the kiss of death for a business.
O, şimdi bir ilişkiye girmek istemiyor.
- He doesn't want to get into a relationship now.
İlişkiye hazır olmadığımı düşünüyorum.
- I don't think I'm ready for a relationship.
Para her zaman insan ilişkilerinde çok önemli sayılmaz.
- Money doesn't always count for much in human relationships.
Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
- Social relationships influence conversations.
We will talk about the accout relationship strategy element of the sales program.
... they've never recovered later the circus relationship harris piled up on that ...
... is the relationship yes you know there's not it's all in your head no its not ...