relating to or made or suited for attack

listen to the pronunciation of relating to or made or suited for attack
Englisch - Türkisch

Definition von relating to or made or suited for attack im Englisch Türkisch wörterbuch

offensive
{s} saldırgan

Onu saldırgan buluyorum. - I find that offensive.

Cesur şövalye saldırganın üzerine gitmek için o anda tereddüt etmedi. - The bold knight didn't hesitate at the time to go onto the offensive.

offensive
{i} saldırı

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Saldırıda birkaç asker yaralandı. - Several soldiers were injured in the offensive.

offensive
{s} hakaret edici
offensive
{i} hücum

Biz iyi bir hücum takımı değildik. - We weren't a good offensive team.

offensive
{s} saldıran
offensive
hatır kırıcı
offensive
çok nahoş
offensive
saldırıyla ilgili
offensive
iğrenç

Onun şakaları iğrenç. - His jokes are offensive.

Tom'un esprileri iğrenç. - Tom's jokes are offensive.

offensive
sürekli saldırı
offensive
{s} kötü

Zenci kötü bir kelimedir. - Nigger is an offensive word.

offensive
çirkin
offensive
taarruz
offensive
{s} hakaret eden
offensive
offensiveness tiksindiricilik
offensive
hücuma ait
offensive
{s} saldırıya özgü, hücuma ait
Englisch - Englisch
offensive
relating to or made or suited for attack

    Silbentrennung

    re·lat·ing to or made or sui·ted for at·tack

    Türkische aussprache

    rileytîng tı ır meyd ır sutıd fôr ıtäk

    Aussprache

    /rēˈlātəɴɢ tə ər ˈmād ər ˈso͞otəd ˈfôr əˈtak/ /riːˈleɪtɪŋ tə ɜr ˈmeɪd ɜr ˈsuːtəd ˈfɔːr əˈtæk/
Favoriten