Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
- Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.
- The story approximates to historical truth.
O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
- That film was an extremely inaccurate portrayal of key historical events.
Birçok önemli tarihsel olaylar M.Ö 7000 yıllarında gerçekleşti.
- Many important historical events took place 7000 years B.C.
Biz tarihi ilgi yerlerini ziyaret ettik.
- We visited places of historic interest.
Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
- I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.