Sami, nekrofili ile ilgili her şeyi okudu.
- Sami read anything related to necrophilia.
Öncelikle, mutluluk para ile ilgilidir.
- Firstly, happiness is related to money.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
- The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.
Salatalık, karpuzla ilişkilidir.
- A cucumber is related to a watermelon.
Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım.
- I do work related to computers.
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
- Physical changes are directly related to aging.
Gerçekten ilişkiniz var mı?
- Are you guys really related?
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
- The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.
Müzik ve ses çok ilişkilidir.
- Music and sound are very related.
Tom Mary ile akrabadır.
- Tom is related to Mary.
O, aile ile akrabadır.
- He is related to the family.
Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun?
- How are you related to Tom?
Kimlik yere bağlıdır.
- The identity is related to the place.
Bu iki şey alakalı değil.
- Those two things aren't related.
Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.
- The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.
Everyone is related to their parents.
Gun-related crime.
... one of the great tragedies related to violence in our society which has occurred during this ...
... this list of places are related to Santa Cruz. ...