Şehirde sıcaklık artışı ile ilgili birkaç çalışma zaten yayınlandı.
- Several studies, related to the temperature increase in the city, have already been published.
Öncelikle, mutluluk para ile ilgilidir.
- Firstly, happiness is related to money.
Salatalık, karpuzla ilişkilidir.
- A cucumber is related to a watermelon.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
- The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
- Physical changes are directly related to aging.
Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım.
- I do work related to computers.
Gerçekten ilişkiniz var mı?
- Are you guys really related?
Galce, Kornişce ve Bretonca'nın hepsi yakından ilişkilidir.
- Welsh, Cornish and Breton are all closely related.
İster inan ister inanma şeftali ve badem ilişkilidir.
- Believe it or not, peaches and almonds are related.
İki adam akraba değildi.
- The two men were not related.
Tom Mary ile akrabadır.
- Tom is related to Mary.
Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun?
- How are you related to Tom?
Kimlik yere bağlıdır.
- The identity is related to the place.
Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.
- The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.
Bu iki şey alakalı değil.
- Those two things aren't related.
Everyone is related to their parents.
Gun-related crime.
... this list of places are related to Santa Cruz. ...
... one of the great tragedies related to violence in our society which has occurred during this ...