He is sure to set a new record in the triple jump.
- O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
This year unemployment will reach record levels.
- Bu yıl işsizlik rekor seviyelere ulaşacak.
The Danube's water level has reached a record high.
- Tuna'nın su seviyesi rekor yüksekliğe ulaştı.
The US unemployment rate hit a record high in 2009.
- ABD işsizlik oranı 2009 yılında rekor kırdı.