rehin

listen to the pronunciation of rehin
Türkisch - Englisch
hypothec
pledge
hostage

The terrorists released the hostages. - Teröristler rehineleri serbest bıraktı.

They refused to release the hostages. - Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.

pawn

I pawned my guitar in order to pay the rent. - Kirayı ödemek için gitarımı rehine koydum.

Tom pawned his wedding ring. - Tom evlilik yüzüğünü rehin verdi.

pignus
pledges
(Ticaret) pleadings
(Ticaret) distress
guaranty
(Hukuk) security, pledge
pop
gage
pawn, pledge, mortgage, security
security
mortgage
hock
engagement
deposit
rehin dükkanı
(Ticaret) pawn shop
rehin akdi
(Latin) pignus
rehin almak
take hostage
rehin bankası
(Ticaret) commercial bank
rehin bırakan
(Ticaret) pawner
rehin bırakma
(Ticaret) hypothecation
rehin bırakmak
hock
rehin etmek
(Ticaret) hypothecate
rehin olarak vermek
pledge
rehin olarak vermek
(Ticaret) hypothecate
rehin senedi
(Ticaret) letter of deposit
rehin senedi
(Kanun) letter of hypothecation
rehin senedi
(Ticaret) warehouse warrant
rehin verilen
(Kanun) pawn
rehin verilmesi
(Kanun) pledging
rehin almak
Take someone as a hostage, take prisoner, take someone prisoner
rehin almak
Take in pawn, take out of pledge
rehin bırakma
hostage release
rehin veren; rehneden
pledgor; rehneden
rehin alan
(Ticaret) distrainor
rehin alan
pledgee
rehin alma
(Hukuk) hostage taking
rehin almak (ev vb)
convey by mortgage
rehin bırakmak
pawn

He had to pawn his watch. - O saatini rehin bırakmak zorunda kaldı.

Tom had to pawn his guitar in order to pay his bills. - Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin bırakmak zorunda kaldı.

rehin cirosu
(Ticaret) indorsement of pawn
rehin etmek
to give (something) as security for a loan; to mortgage
rehin eşya
pledged article
rehin hakkı
(Latin) jus pignoris
rehin hakkı
(Ticaret) right of mortgage
rehin karşılığı borç
(Ticaret) debt on pawn
rehin karşılığı borç alan kimse
pawner
rehin karşılığı borç alan kimse
pawnor
rehin karşılığı borç veren kimse
pawnee
rehin karşılığı kredi
(Ticaret) pledged loan
rehin koymak
(Ticaret) put in pledge
rehin koymak
(Ticaret) place in hock
rehin makbuzu
pawn ticket
rehin mal
pledged merchandise
rehin mektubu
(Kanun,Ticaret) letter of lien
rehin mukabili ikraz
(Kanun) pawning
rehin olarak tutma
distraint
rehin olarak tutmak
hold in pledge
rehin sandığı
(Ticaret) pawn house
rehin sözleşmesi
(Kanun) antichresis
rehin sözleşmesi
(Kanun) mortgage agreement
rehin sözleşmesi
(Kanun) conventio pignoris
rehin tutmak
hold hostage
rehin veren
pledgor
rehin veren
pledger
rehin verilen vesaik
(Ticaret) pledged documents
rehin verilen şey
pledged article
rehin verilmiş
gaged
rehin verme
impignoration
rehin verme
hypothecation
rehin vermek
put in pledge
rehin vermek
mortgaging
rehin vermek
give as security
rehin vermek
impignorate
rehin 
(Kanun) pledges 
menfi rehin
(Kanun) negative pledge
ikinci rehin
second mortgage
menfi rehin şartı
(Kanun) negative pledge clause
menfi rehin şartı
(Ticaret) covenant of equal coverage
tescilli rehin
(Ticaret) registered lien
toplu rehin
(Ticaret) multiple lien on property
Türkisch - Türkisch
Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, tutu, ipotek
Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, tutu, ipotek: "Hâlbuki, yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim."- Y. K. Karaosmanoğlu
REHİN
(Osmanlı Dönemi) (Rehn-Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş
REHİN
(Osmanlı Dönemi) Mevkuf ve mahpus kılmak
rehin etmek
Rehin olarak vermek
TESLİMİ MEŞRUT REHİN
(Hukuk) Teslimli sağlanca hakkı;rehin konusu menkul malın zilyetliğinin alacaklıya veya güvenilir üçüncü kişiye verilmesi ile kurulan menkul rehni çeşiti
rehin
Favoriten