Tom guided us through the woods. - Tom ormanda bize rehberlik etti.
Tom guided us through the woods.
Tom ormanda bize rehberlik etti.
I went with them so that I could guide them around Nagasaki. - Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.