O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
- He embraced his relatives before he left.
Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor.
- All my relatives live in this city.
Hayatta her şey görecelidir.
- Everything in life is relative.
Profesör dün güneş enerjisi konulu bir konferans verdi. Ben Göreceli Risk konulu bir konferans verdim.
- The Professor gave a lecture on solar energy yesterday. I gave a lecture on Relative Risk.
Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.
- You can use a psychrometer to measure relative humidity.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
- A close neighbor is better than a distant relative.
Tom ve Mary yakın akrabadırlar.
- Tom and Mary are close relatives.