Uçağın kokpit ses kayıt cihazı yoktu.
- The airliner didn't have a cockpit voice recorder.
Bu kayıt cihazı yeni değil.
- This tape recorder is not new.
Bob ve Mary teyp çalarlar.
- Bob and Mary play the recorder.
Bu teyp için 40,000 yen ödedim.
- I paid 40,000 yen for this tape recorder.
Uçağın kokpit ses kayıt cihazı yoktu.
- The airliner didn't have a cockpit voice recorder.
O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım.
- I got a video cassette recorder cheap at that shop.
Bu video kaydedici sağlıklı çalışmıyor.
- This video recorder doesn't work right.
Bu kasetçalar yeni değil.
- This tape recorder is not new.
O kasetçalar onun sesini kaydetti.
- That tape recorder recorded his voice.
Bu teyp için 40,000 yen ödedim.
- I paid 40,000 yen for this tape recorder.
Bu teyp İngilizce öğrenmemizi kolaylaştıracaktır.
- This tape recorder will make it easier for us to learn English.
Kaset kaydedici, onun sesini kaydetti.
- The tape recorder has recorded his voice.
Bu kayıt cihazı yeni değil.
- This tape recorder is not new.