reciprocal, acting in return, equal, like

listen to the pronunciation of reciprocal, acting in return, equal, like
Englisch - Türkisch

Definition von reciprocal, acting in return, equal, like im Englisch Türkisch wörterbuch

mutual
{s} ortak

Tom ve Mike ortak arkadaşları sayesinde arkadaş oldular. - Tom and Mike became acquainted through their mutual friends.

Unut gitsin. Sonuçta o bizim ortak arkadaşımız. - Forget it. He is our mutual friend, after all.

mutual
karşılıklı

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız. - Find mutual interests, and you will get along with each other.

Dostluk karşılıklı anlayışla oluşur. - Friendship consists of mutual understanding.

mutual
{s} ortak, müşterek: mutual friend ortak dost
mutual
karın belirli bir kısmının poliçe hamiline ödenmesini gerek- tiren sigorta
mutual
mutual friend müşterek dost
mutual
{s} iki taraflı
mutual
mutual love karşılıklı sevgi
mutual
{s} müşterek

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım. - I've asked you here to discuss a mutual problem.

mutual
mutual insurance karşılıklı sigorta
mutual
(Tıp) İki taraflı, karşılıklı
mutual
{s} iki taraflı, karşılıklı: mutual love karşılıklı sevgi
Englisch - Englisch
{a} mutual
reciprocal, acting in return, equal, like
Favoriten