rechtswissenschaft

listen to the pronunciation of rechtswissenschaft
Deutsch - Türkisch
[die] hukuk bilimi
{'rehtsvisınşaft} e hukuk (bilimi)
hukuk ilmi
vergleichende Rechtswissenschaft {f}
(Kanun) karşılaştırmalı hukuk
Englisch - Türkisch

Definition von rechtswissenschaft im Englisch Türkisch wörterbuch

jurisprudence
içtihat bilimi
jurisprudence
(Kanun) kazai içtihat
jurisprudence
hukuk
jurisprudence
hukuk bilimi
law
kanun

Bu yeni kanunun, özgürlüğünü kısıtlayacağını hissediyor. - He feels this new law will restrict his freedom.

Kanun herkes için aynıdır. - The law is the same for everyone.

law
sakçı
law
{i} kural

Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor. - You should obey the traffic laws when you drive.

Her şey doğanın kurallarına tabidir. - Everything is subject to the laws of nature.

jurisprudence
hukuk ilmi
jurisprudence
düstur
jurisprudence
İçtihat
jurisprudence
(isim) hukuk ilmi
law
{i} yasa

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler. - Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

law
(isim) hukuk, yasa, kanun, kural, ilke, dava, yasal çözüm
law
{i} dava

Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar. - Lawyers make mega bucks when they win cases.

Avukatlar davayı saatlerce savundu. - The lawyers argued the case for hours.

law
sokaklarda emniyet
Deutsch - Englisch
law
jurisprudence
legal science
Studium der Rechtswissenschaft
law studies