ready, dexterous, skilful, convenient

listen to the pronunciation of ready, dexterous, skilful, convenient
Englisch - Türkisch

Definition von ready, dexterous, skilful, convenient im Englisch Türkisch wörterbuch

handy
kullanışlı

Bu kullanışlı küçük bir kutu. - This is a handy little box.

Otobüs durağı oldukça kullanışlı. - The bus stop is quite handy.

handy
{s} yararlı

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum. - I can think of some situations in which a knife would come in handy.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir. - Take this folding umbrella with you. It might come in handy.

handy
hazır
handy
kolay kullanımlı
handy
el becerisi olan
handy
hünerli

Tom bizim hünerli işçimizdi. - Tom used to be our handyman.

handy
el altında

El altında ekstra birkaç bataryaya sahip olmak asla kötü bir fikir değil. - Having a few extra batteries handy is never a bad idea.

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

handy
eli işe yatkın
handy
{s} işe yarayan
handy
pratik
handy
{s} elverişli, kullanışlı
handy
elverişli olarak
handy
handily kolay bir şekilde
handy
yakın/usta/kullanışlı
handy
{s} yakın
Englisch - Englisch
{a} handy
ready, dexterous, skilful, convenient
Favoriten