Japonca çalışmaya başlayalı kırk yıl oldu.
- It is forty years since I began studying Japanese.
Tom müzik çalışmayı sever.
- Tom loves studying music.
Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.
- In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.
Tom çalışarak çok zaman harcar.
- Tom spends a lot of time studying.
Evde İngilizce çalışıyorum.
- I'm studying English at home.
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.