Englisch - Türkisch
Definition von reach, obtain; hint, imply, suggest, allude to; bribe im Englisch Türkisch wörterbuch
- get at
- ulaşmak
O, tavana ulaşmak için yeterince uzun değildi.
-He wasn't tall enough to get at the ceiling.
- get at
- kastetmek, demek istemek; ima etmek
- get at
- erişmek
- get at
- ulaş
Raftaki kitaba ulaşamayacak kadar çok kısa.
-He is too short to get at the book on the shelf.
Üzümlere ulaşamayacak kadar kısaydı.
-He was too short to get at the grapes.
- get at
- başlamak
- get at
- demek istemek
- get at
- (deyim) ogrenmek,edinmek. 3.demek istemek
- get at
- zorla yüklemeye çalışmak
- get at
- -e ulaşmak, -e erişmek
- get at
- varmak
- get at
- (deyim) elestirmek
- get at
- (deyim) rusvet vermek,etkilemek. get at sth
- get at
- ortaya çıkarmak
- get at
- (deyim) calismaya baslamak
- get at
- (deyim) get at someone [kd]
- get at
- rüşvetle etkilemek
- get at
- bulaşmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von reach, obtain; hint, imply, suggest, allude to; bribe im Englisch Englisch wörterbuch
- get at
reach, obtain; hint, imply, suggest, allude to; bribe
Silbentrennung
reach, obtain; hint, imply, suggest, al·lude to; bribeAussprache
Resimler
Favoriten