Tom took a pill from the prescription bottle and put it in his mouth.
- Tom reçete şişesinden bir hap aldı ve onu ağzına koydu.
I'll give you a prescription.
- Size bir reçete vereceğim.
Here is a classic recipe for crème brûlée.
- İşte crème brûlée için klasik bir reçete.
Mary can cook anything without using a recipe.
- Mary reçete kullanmadan bir şey pişirebilir.