Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
His paper is superior to mine.
- Onun raporu benimkine göre üstündür.
The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
- Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
The media are not reporting these stories.
- Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.