Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
We need this report by tomorrow.
- Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
His paper is far from satisfactory.
- Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
- Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
I am reporting what was reported to me.
- Bana rapor edileni bildiriyorum.
I'm reporting for duty.
- Ben görev için rapor veriyorum.
I would like to report a theft.
- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
According to the weather reports, it will snow tomorrow.
- Hava raporlarına göre, yarın kar yağacak.