My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
We need this report by tomorrow.
- Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
His paper is far from satisfactory.
- Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
The media are not reporting these stories.
- Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.
I'm reporting for duty.
- Ben görev için rapor veriyorum.
I'd like to report a theft.
- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
Reports are due next Monday.
- Raporların önümüzdeki Pazartesi vadesi doluyor.
Weather reports rarely come true.
- Hava raporları nadiren gerçekleşir.