randevuyla

listen to the pronunciation of randevuyla
Türkisch - Englisch
by appointment
randevu
appointment

Please make an appointment to come in and discuss this further. - İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.

You should visit him by appointment. - Siz onu randevu ile ziyaret etmelisiniz.

randevu
date

Tom doesn't have a date for the Saturday night. - Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.

I had a date with Jane last night. - Dün gece Jane ile bir randevum vardı.

randevu
{i} rendezvous

I have a rendezvous with my uncle tomorrow. - Yarın amcamla randevum var.

Tom bought, for his rendezvous, a flower and a gifts. - Tom randevusu için bir çiçek ve bir hediye aldı.

randevu
engagement

I can't go with you. I have an engagement. - Seninle gidemem. Bir randevum var.

Do you have any engagement tomorrow? - Yarın herhangi bir randevun var mı?

randevu
assignation
randevu
(Bilgisayar) an appointment

Please make an appointment to come in and discuss this further. - İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.

We must avoid calling on others without an appointment. - Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.

randevu
tryst
randevu
venue
randevu
appoıntment
randevu
appointment, engagement, rendezvous, date
Türkisch - Türkisch

Definition von randevuyla im Türkisch Türkisch wörterbuch

randevu
Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma: "Bunlar bana öyle gelir ki, vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler."- S. F. Abasıyanık
randevu
Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma