The Boston Bruins have a longstanding rivalry with the Montreal Canadiens.
Tom was hired away by a rival company.
- Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.
I once rivaled him for the championship.
- Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
Tom is a real competitor.
- Tom gerçek bir rakip.
Hertz and Avis are head to head competitors in the car rental business.
- Hertz ve Avis, araç kiralama işinde başa baş rakiptirler.
At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.
- Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.
Don't underestimate your opponents.
- Rakiplerinizi küçümsemeyin.
Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.
We didn't mean to disparage our contenders.
- Rakiplerimizi kötülemek istemedik.