raket

listen to the pronunciation of raket
Türkisch - Englisch
{i} racket

This racket of Jane's is a little heavier than the one which I bought yesterday. - Jane'in bu raketi benim dün aldığımdan biraz daha ağır.

I can't remember which is my racket. - Hangisinin benim raket olduğunu hatırlayamıyorum.

racquet

Would you rather play racquetball? - Raketbol oynamayı tercih eder misin?

racket (used in tennis, badminton, ping-pong)
snowshoe
racket, racquet; bat
bat

The player swung the bat at a ball. - Oyuncu raketi topa salladı.

crosse
paddle

Tom can't remember which ping-pong paddle is his. - Tom hangi ping-pong raketinin onunki olduğunu hatırlayamıyor.

Türkisch - Türkisch
Pingpong, tenis gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış olan, uzunca saplı araç, vuraç
Pinpon, tenis gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış olan, uzunca saplı araç, vuraç
Kara batmadan yürümeye olanak sağlayan kenarlı bir çeşit geniş taban
vuraç
raket
Favoriten