rahatlamak

listen to the pronunciation of rahatlamak
Türkisch - Englisch
{f} ease
{f} relax

Before going home, I have a few drinks to relax. - Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.

To relax, breathe slowly. - Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.

let it all hang out
freshen up
(Konuşma Dili) be off the hook
calm down
rest
(Dilbilim) let up
chill out
become comfortable
(deyim) be at ease
let one's hair down
settle
unwind
feel relieved
to become comfortable; to feel relieved; to relax, to rest; to calm down
to feel relieved, become untroubled
let oneself go
to feel better (after experiencing sickness, pain, or fatigue)
unbend
let go
open out
take the edge off
rahatlamak için dolaşmak
walk off
rahatlama
relief

Tom's face showed his relief. - Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.

That's a huge relief. - Bu büyük bir rahatlama.

rahatlama
relaxation

Summer vacation always equals idleness and relaxation. - Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.

For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin. - Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.

ağlayıp rahatlamak
have a good weep
dolaşarak rahatlamak
walk off
düşüncelerini dağıtarak rahatlamak
disburden one's mind
dışa vurup rahatlamak
abreact
içini döküp rahatlamak
let off steam
rahatlama
reprieve
rahatlama
(Argo) veg out
sırrı söyleyerek rahatlamak
unburden oneself of a secret
yüreki rahatlamak
to feel relieved, breathe easily, breathe freely
Türkisch - Türkisch
rahatlamak
Favoriten