To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
In order to relax, I need to listen to soothing music.
- Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.
Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
- Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.