Tom çok radikal bazı fikirleri var.
- Tom has some very radical ideas.
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
- His argument is more radical than yours.
O bir köklü değişiklikti.
- It was a radical change.
Onun fikri yaşam tarzımızı kökünden değiştirecektir.
- His idea will radically alter our way of life.
Bu keşif alanı kökünden değiştirmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to radically change the field.
O bir köklü değişiklikti.
- It was a radical change.
Bu keşif alanı kökünden değiştirmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to radically change the field.
The spread of the cancer required radical surgery, and the entire organ was removed.
That was a radical jump!.
His beliefs are radical.